Başvuru Usulü ve Kabul Edilebilirlik Şartlarının İncelenmesi

ANAYASA MAHKEMESİNİN KURULUŞU VE YARGILAMA

USULLERİ HAKKINDA KANUN

Kanun No. 6216

Bireysel Bşvuru Usulü

MADDE 47(1) Bireysel başvurular, bu Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun olarak doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabilir. Başvurunun diğer yollarla kabulüne ilişkin usul ve esas­lar İçtüzükle düzenlenir.

(2) Bireysel başvurular harca tabidir.

(3) Başvuru dilekçesinde başvurucunun ve varsa temsilcisinin kimlik ve adres bilgilerinin, işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle ihlal edildiği ileri sürülen hak ve özgürlüğün ve dayanılan Anayasa hükümlerinin, ihlal gerekçelerinin, başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamaların, başvuru yollarının tüketil­diği, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih ile varsa uğranılan zararın belirtilmesi gerekir. Başvuru dilekçesine, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğinin ve harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır.

(4) Başvurucu bir avukat tarafından temsil ediliyorsa, vekâletnamenin sunulması gerekir.

(5) Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapıl­ması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, ma­zeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazere­tinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder.

(6) Başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin giderilmesi için başvurucu veya varsavekiline onbeş günü geçmemek üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar ve­rileceği bildirilir.

Bireysel Başvuruların Kabul Edilebilirlik Şartları ve İncelenmesi

MADDE 48-(1) Bireysel başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı ve­rilebilmesi için 45 ila 47 nci maddelerde öngörülen şartların taşınması gerekir.

(2) Mahkeme, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.

(3) Kabul edilebilirlik incelemesi komisyonlarca yapılır. Kabul edilebilir­lik şartlarını taşımadığına oy birliği ile karar verilen başvurular hakkında, kabul edilemezlik kararı verilir. Oy birliği sağlanamayan dosyalar bölümlere havale edilir.

(4) Kabul edilemezlik kararları kesindir ve ilgililere tebliğ edilir.

(5) Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.

KARAR NO : 1

RG No : 28897  – RG T. : 29.01.2014

B.No : 2013/276 – K.T  : 09.01.2014

20.Başvurucunun, kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak veözgürlükiledayanılanAnayasa hükümle­rini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine eklemesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, ey­lem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna İlişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır.

21.6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (6) numaralı fıkrasına göre başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması hâlinde, Anayasa Mahkemesi başvurucudan eksikliğin tamamlanmasını ister. İçtüzüğün 66. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre Mahkemenin başvurucudan giderilmesini isteyebileceği eksiklikler, şekli eksikliklerdir. İlk olarak Mahkeme, usulünce doldurulmamış olan başvuru formunun usulüne uygun olarak doldurulmasını isteyebilir. İkinci olarak ise başvurucunun ihlal iddiasına dayanak gösterdiği bilgi, belge ve deliller başvuru dilekçesine eklenmemiş ise dayanılan bu belgelerin tamamlanması is­tenebilir.

22.Öteyandanİçtüzüğün 59. maddesinin(4)numaralı fıkrası uyarınca, başvurucunun iddialarınıdayandırdığıbelgelerdenbirbölümübaşvurucununelinde olmaması nedeniyle sunulamamışsa bu durum ayrıca başvuru formunda açıklanmalıdır. Başvurucunun, ilgililerin elinde olan belge­leri Anayasa Mahkemesinin yardımı olmadan alamayacağını ikna edici şekilde açıklaması ve gerekli diğer bilgi ve belgeleri de sunmasına bağlı olarak Anayasa Mahkemesi, gerekli gördüğü bilgi, belge ve delilleri ilgililerden isteyebilir.

23.Yukarıda belirtilen koşullar yerinegetirilmediğitakdirdeAnayasa Mahkemesi başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edi­lemezbulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesindeyeterli kanaat oluşması, başvurucu tarafından ileri sürülen iddi­aların niteliğine bağlıdır.Başvurucunun başlangıçta,başvuru hakkındakabul edilemezlik kararı verilmesiniönlemek için başvuru formu ve eklerinde iddial­arını destekleyici belgeleri sunması vegerekli açıklamaları yapması zorunludur.

24.Somut başvuruda başvurucu, kendisinin yokluğunda diğer sanıklarca sarf edilen soyut suç isnatlarının, kendisinin hazır olduğu celsede ortaya konul­madığını ve kendisine bu delilleri tartışma hakkı verilmediğini ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesinin 5/7/2013 tarihli yazısı ile başvurucudan, başvuru di­lekçesinde ileri sürdüğü iddialarını ispat etmeye elverişli delillerini Mahkemeye sunması istenmiş; başvurucu ilk derece Mahkemesinin nihai kararı ile Yargıtay ilamı ve bazı dilekçe suretlerini sunmuştur.

25.Başvurucu, kendisinin yokluğunda diğer sanıklarca sarf edilen soyut suç isnatlarının neler olduğunu, hangi sanıkların hangi isnatlarda bulunduklarını ve bu isnatların başvurucuya verilen ceza ile ilişkisini, bireysel başvuruda ileri sürdüğü hususları ilk derece mahkemesinde ve temyiz aşamasında ilerisür­düğünüancak butaleplerinindikkate alınmadığını gösterir duruşma zabıtları ve mahkeme kararları gibi iddiasının dayanaklarını Anayasa Mahkemesine ibraz et­memiştir. Başvuru dilekçesinde, ihlale neden olduğu iddia edilen olaylar tarih sırasına göre özetlenmemiş; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangi­sinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait açıklamalar yapılmamıştır. Öte yandan başvuru dilekçesinde iddianın dayanağı belgeler açıkça belirtilmediği gibi başvurucu, herhangi bir bilgi ve belgenin ilgililerden istenmesi için Mahkemeden bir talepte de bulunmamış; Anayasa Mahkemesinin eksiklik tamamlama yazısından sonra ise Mahkemeye ilgili ve yeterli delil sunmamıştır.

26.Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvurucuların başvurularını takip etme yükümlülükleri vardır. Bu yüküm­lülüğün bir gereği olarak başvuru formu titizlikle doldurulmalı, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olaylar gösterilmeli, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün e­sasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeler başvuru dilekçesine ek­lenmelidir. Şayet bir belge elde edilememişse, bunun da nedenleri açıklan­malıdır. Somut başvuruda başvurucu bu koşulları yerine getirmeyerek iddialarını temellendirmediğinden başvurusunun esasının incelenmesi imkânı bulunmama­ktadır.

 27.Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddial­arının başvurucu tarafından kanıtlanamamış olması nedeniyle, başvurunun, diğer kabuledilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması”nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

KARAR NO : 2

RG No :28864 -RG.T. :27.12.2013

B.No: 2013 /1213-K.T:04.12.2013

31.6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesi, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayana­ktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.

 32.Başvuruya konu ihlal iddiasıyla ilgili deliller sunarak olaya ilişkin id­dialarınve hangi Anayasa hükmünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunmak suretiylehukuki iddialarını kanıtlama yükümlülüğü başvurucuya ait olmasına rağmen, başvurucular tarafındansoyutşekildebirtakım Anayasa hükümlerineatıfta bulunulmakla birlikte, belirtilen hükümlerin nasıl ihlal edildiğine ilişkin bir açıklama ve kanıtlamada bulunulmadığı an­laşıldığından, başvurunun bu kısmınındiğerkabul edilebilirlikşartlarıyönün­den incelenmeksizin “‘açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edile­mez olduğuna karar verilmesi gerekir.

KARAR NO : 3

RG No: 28842-RG T.: 05.12.2013

B.No:2013/2355-K.T : 07.11.2013

38.Başvuruya konu ihlal iddiasıyla ilgili deliller sunarak olaya ilişkin id­dialarını ve hangi Anayasa hükmünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunmak suretiylehukuki iddialarını kanıtlama yükümlülüğü başvurucuya ait olmasına rağmen, başvurucutarafından soyut şekilde birtakım Anayasa hüküm­lerine atıfta bulunulmak ve başvuruyakonu yayın organı dışındaki bir dergiye ait birtakım yayın nüshaları sunulmakla birlikte, belirtilen hükümlerin nasıl ihlal edildiğine ilişkin bir açıklama ve ö­zellikle ihlal iddiasına konu yayın nedeniyle yaşam hakkının tehlikeye gir­diğine dair kanıtlamada bulunulmadığı anlaşıldığından,başvurununbukısmınındiğerkabuledilebilirlikşartları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

KARAR NO : 4

 

RG No :29028-RG.T. :17.12.2014

B.No : 2012 /543-K.T:15.10.2014

42.Başvurucu aleyhe tanıklık yapan ve teşhiste bulunan kişilerin mah­keme huzurunda dinlenilmediğini ve sorgulama hakkı tanınmadığını, lehe delil­lerin toplanması taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürmektedir.

43.Adalet Bakanlığı, başvurucunun ileri sürdüğü hususların maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından yargılamaya nasıl katkı sunacağının belirtilmediğini,şikâyetlerin gerekçelendirilmesi ve ispatlanmasının kural olarak başvurucuya ait olduğunu görüşünde belirtmiştir.

44.30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un, “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (3) ve numaralı fıkrası şöyledir:

“Başvuru dilekçesinde … işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle ihlal edildiği ileri sürülen hak ve özgürlüğün ve dayanılan Anayasa hükümlerinin, ihlal gere­kçelerinin, … belirtilmesi gerekir. Başvuru dilekçesine, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri. sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğinin ve harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır.”

45.6216 sayılı Kanun’un, “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şart­ları ve incelenmesi” kenar başlıklı 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

“(I)Bireysel başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilebilmesi için 45 ila 47 nci maddelerde öngörülen şartların taşınması gerekir.

(2) Mahkeme, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir”

46.6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile İçtüzüğün 59. maddesinin ilgili fıkraları uyarınca AnayasaMahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer (B. No: 2013/276,9/1/2014, §19).

47.Başvuru dilekçesinde bireysel başvuru kapsamındaki haklardan han­gisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklan­malıdır (B. No:2013/276,9/1/2014, §20).

48.Somut olayda başvurucunun birlikte yargılandığı diğer on sekiz sanıkla birlikte, yirmi üç ayrı bombalama, patlayıcı madde bulundurma, yağma, mala zarar vermeeylemiile yasadışısilahlı örgüt üyesiolarak bu eylemlerle anayasal düzeni zorladeğiştirmeye kalkışma suçundan yargılandığı, başvurucunun dokuz ayrı bombalama veyağma eylemini gerçekleştirdiği veya bu eylemlere iştirak ettiğinin sabit görüldüğüanlaşılmaktadır.

49.Başvurucu, aleyhe tanıklık yapan ve teşhiste bulunan kişilerin mah­keme huzurunda dinlenmediğini ve kendisine sorgulama hakkı tanınmadığını, lehe delillerintoplanması taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürmekte olup, hangi tanık ve delille ilgili olduğu açıklanmaksızın ve yargılamaya etkisi belir­tilmeden genel olarak haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.

50.Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda ihlal id­diasının dayanağı olan olaylar açıkça gösterilmeli, başvuruyu aydınlatacak işlem ve kararlara ilişkin belgeler sunulmalıdır. Belirli bir işlem ve karar nedeniyle ortaya çıktığı ileri sürülen hak ihlalinin incelemeye imkân verecek biçimde somut olarak temellendirilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesinin, başvurucunun yerine geçerek genel ve soyut iddialardan hareketle resen her konuda hukuka uygunluğu denetleme ve temel haklarınihlal edildiğini tespit etme yükümlülüğü bulunmamaktadır (B. No: 2013/276,9/1/2014, § 20).

51.Açıklanan nedenlerle, başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilir­lik koşullan yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

Leave a Reply

Your email address will not be published.